Coşkun Aral ve Nursel Birler Carroll’un birlikte açtıkları resim ve fotoğraf sergisi “Duvarların Ötesinde” üzerine konuştukları bu röportaj, Maison Française dergisinin Mayıs 2018 tarihli sayısında yayımlandı.

Maison Française: Geçmişe dayanan bir dostluğunuz var. Sergi fikri nasıl oluştu?

 Nursel Birler Carroll: Coşkun’la 1982 yılında Paris’te öğrenciyken Sipa Press’te yaptığım bir staj sırasında tanıştık. Önce bir süre için iş arkadaşı olduk, sonra dostluğumuz gelişti. Coşkun, “Birlikte bir sergi yapalım, konuyu sen bul, onun üzerine proje üretelim” deyince oluştu bu ikir. MF: Duvar ve Ötesi serginiz bize ne anlatmalı?

Coşkun Aral: Bu sergi duvarların hayatın içinde var olduğunu anlatıyor bize. Fiziksel, sanal, psikolojik ya da her ne türde olursa olsun, tek boyutlu görünseler de, duvarın ötesini merak etmemiz gerektiğini düşündüreceğine inanıyorum. Merak beraberinde sorgulamayı getirecektir, sorgulayıp öğrenmeye başladığımızda da, dünyanın sadece kendi etrafımızda dönmediğini; tüm insanların mutlulukta, acıda, sanatta birçok alanda ortak bir dile sahip olduğunu görmemizi sağlayacaktır.

MF: Hayatınız savaşların içinde geçti. Sergide bunun etkisinde kaldınız mı? Sizi duvarlara çeken nedir?

C. Aral: İnsanın önce doğada korunma içgüdüsüyle inşa ettiği duvar, sonra sınırlama ve ardından da soyutlama haline dönüşebiliyor. Duvarların yıkıldığı bir dönemden duvarların yeniden örüldüğü bir döneme girdik. Duvar hayatın içinde var ve biz bu duvarları görmeliyiz. Var olan duvarların ötesini merak etmeli ve sorgulamalıyız. Sergide Kuzey Kore’den de fotoğraf var. Bugüne kadar girilmesi zor olan bu ülke kendi duvarını kendi örmüş ve kendini soyutlamış. Şimdi dış dünyaya açılmaya çalışıyor.

MF: Gelecekte “duvarlar” evrensel ve kavramsal olarak ne durumda olacak sizce?

B. Carroll: Küreselleşmeyle birlikte sanal dünya aracılığıyla duvarların daha da taklitçi, hatta yoz bir kimliğe bürüneceğini; sistemin, sosyal koşulların, toplumsal tabuların buna yol açacağını, giderek artan mülteci sorunları ve emperyal güçlere uygun sınırlar var oldukça bunların yeni duvarlara gebe olacağını düşünüyorum.

C. Aral: Yıllar önce silahtan daha çok gelir getirecek bilginin dünyaya hakim olup, barışın, huzurun tüm insanlığa yayılacağını düşler ve düşünürdüm. Ne yazık ki, dileğim gerçekleşmedi. Bilgi yayılmasına yayıldı ama bu bilgi yanlış da, yönlendirici de veya doğru da olabiliyor. Berlin Duvarı yıkıldı ama yeni duvarlar inşa edildi. Dolayısıyla geleceği öngörmek pek mümkün değil, olumlu temennileri sürdürmekle yetiniyorum.

9-30 Mayıs tarihleri arasında açık kalacak sergide Coşkun Aral’dan 10 fotoğraf, Nursel Birler Carroll’dan 10 tuval üzeri akrilik resim ve 2 adet ortak çalışma yer alacak. Türker Art; Şakayık Sok., 43/2, Teşvikiye, İst. Tel: (0212) 296 53 25. turkerart.com