Coşkun Aral’ın hayatı ve meslek yaşamına kısa bir bakış atan Damla Çelikli’nin bu yazısı, ilk kez 23 Ekim 2015 tarihinde Sanat Karavanı‘nda yayınlandı.

İlklerin adamı olmak zordur. Hele ki bu ilkler sizi dünyanın önemli insanlarından biri yapacaksa, işiniz daha da zordur. Bu yazıda sizlerle ilklerin adamı olan Coşkun Aral’ın hayatı üzerine konuşmak istiyoruz. Başarılı bir gazeteci ve fotoğrafçı olan Coşkun Aral, 1956 yılında Siirt’te dünyaya gelmiştir. Erken yaşlarda geldiği İstanbul’dan, gazeteciliğe başlamak için daha doğrusu Siirt’te özel bir gazetede çalışmak için ayrılmıştır. Daha sonra çeşitli gazetelerde çalışarak Siirt’teki yolculuğuna ara vermiş ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunmuştur. Ailesi itibari ile de ülkenin çeşitli yerlerini erken yaşta keşfeden Aral, esasen gazetecilik eğitimi de almamıştır. İktisadi bölümlerde okuyan ve kararını daha sonra gazetecilik ve fotoğrafçılıktan yana kullanan Aral, bir röportajında da mesleki hayalinin doktor olmak olduğunu da söylemiştir. Farklı hayaller, farklı hayatlar ancak tercihi sonradan yapılan -ki iyi ki yapmış o tercihi- başarılı ve iz bırakan bir meslek…

”Fotoğraf makinesiyle 6 yaşında kuzenim sayesinde tanıştım. Yani fotoğraf makinesinin icadından 100 yıl sonra tanıştım. Ve fotoğraf çekerken tarihi durdurmak hoş… Bunu yaparken de bir şey fark ettim. Neden fotoğraf çekmek mesleğim olmasın. Hem tarihe tanıklık yapacaksın hem de belgeleyeceksin. “

Coşkun Aral, ilk olarak mesleğe 1974 yılında başlamış, devamında da Türkiye’nin önemli gazeteleriyle devam etmiştir. Çektiği başarılı fotoğraflarla dünya basınında da adını duyurmaya başlayan Sipa, Time ve Newsweek gibi dergilerin Türkiye’deki temsilciğini yapmıştır. Öte yandan kaçırılan bir uçağın içinde yer alması, içerisindeki korsanlarla röportaj yapması, Abdullah Öcalan’la yaptığı belgeseli ve röportajı, Lübnan Savaşı ve orada yaşananları fotoğraflaması gibi yaptığı ilkler onu sektörde daha da bilinen isim haline getirmiştir. 1980 yılına gelindiğinde ise Türkiye dışında başka ülkelerde Sipa ajansı adına farklı yerlerde bulunmuştur. İran – Irak olayları, Gdansk grevi gibi büyük olaylara ilişkin yaptığı açıklamalar ve fotoğrafları yine ünlü Newsweek gibi dergilerde yayınlanmıştır. Savaş muhabirliği konusunda oldukça iyi olan Aral’ın savaş fotoğrafları Paris’te bulunan FNAC’ da sergilenmiştir. Aynı zamanda New York’taki Time Life Galerisi’nde de çektiği savaş fotoğrafları sergilenmiştir. Yine Türkiye’den fotoğrafın duayeni Ara Güler ile beraber bir sergiye de imza atmıştır. Bunun yanı sıra “Savaş ve Barış” adlı bir sergi ve “Galile’de Barış” adlı bir fotoğraf albümü yayınlanmıştır. Amerika tarafından da başarısı tescillenmiş, en iyi 31 savaş fotoğrafçısı arasında yer almıştır. Bunların haricinde televizyon programı da yapmış ve yapmaktadır. Bir yemek aşığı olan Aral, röportajlarından birinde yaptığı hiçbir işten pişmanlık duymadığını belirtmiştir. Aynı röportajda meslektaşlarına da kendi düşünceleriyle şu tüyoları veriyor inceden inceye: “Meraklı olmak, çalışkan olmak ve usanmamak… Bir de insanlara göz seviyesinden bakacak kadar mütevazı olmak…” Kendisini daha yakından incelemek isteyenler için işte Coşkun Aral’ın karelerinden seçmeler!