Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 133’üncü kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Türkiye Foto Muhabirleri Derneği işbirliğiyle, Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘Uluslararası Basın Fotoğrafı Günleri’, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı. Dünyanın en önemli basın fotoğrafçıları ile fotoğraf tutkunları bir araya geldi. Antalya Uluslararası Basın Fotoğrafı Günleri çerçevesinde, kentin farklı noktalarında 60’a yakın sergi açıldı ve serginin büyük bölümünün yer alacağı Cam Piramit’te 20 fotoğraf söyleşisi, 4 usta fotoğrafçı söyleşisi, 4 panel, 1 forum ve fotoğraf değerlendirmeleri yapılacak.
**
‘Ustalarla Buluşma Etkinliği’nde ise usta foto muhabiri Coşkun Aral, gazeteciler, öğrenciler ve takipçileriyle bir araya geldi. 1974 yılında mesleğe başlayan ve kanlı 1 Mayıs olayları gibi mesleğinde büyük değişimlere yol açan olayları fotoğraflayan Aral, Irak ve İran’da çektiği savaş fotoğraflarıyla da dünyada tanınan bir gazeteci oldu. Benazir Butto, Yaser Arafat gibi devlet adamlarıyla yaptığı röportajları ve Time gibi dergilerde çıkan kapak fotoğraflarından bir sunum hazırlayan Aral, meslek deneyimlerini paylaştı. Aral, “Savaşları, savaşmaya giden adamları, savaştan kurtulanları anlattığı foto belgeselleriyle savaş alanlarında muhabirlik yaptım. 74 yılında mesleğimin bana verdiği tecrübe, olayların takipçisi olmak, olayların kokusunu almak, okumak çok okumak olduğunu öğrendim” dedi. 44 yıllık meslek hayatında yaşadığı birçok deneyimi paylaşan Aral’ın sunumu, soruların cevaplanmasının ardından son buldu.
Coşkun Aral’ın moderatörlüğünü gerçekleştirdiği söyleşinin konuğu ise National Geographic muhabiri Reza oldu. Söyleşinin açılışını yapan Coşkun Aral, Reza ile birlikte gittikleri savaşlardan ve anılarından bahsetti. 1992 yılında Beyrut’ta çektiği bir fotoğrafın Time’a nasıl kapak olduğunu anlatan Aral, “Reza ile Beyrut’a gittiğimizde savaş başlamıştı. Fotoğrafları çektim ancak İsrail’den çıkartmam için 10 bin dolar istediler. Reza sayesinde fotoğraflar New York’a gitti ve Time’da o sene kapak oldu” dedi. National Geographic fotoğrafçısı Reza ise “Foto muhabirliği şu anda geriye gidiyor. ‘Güzel işler oldu bitti’ demek yok. Bu zamanlar muhabirlerin en iyi zamanı” diye konuştu. Arşiv fotoğrafçılığının günü geldiğinde herkesin işine yarayacağını kaydeden Aral ise “Gittiğiniz yerlerde çektiğiniz fotoğraflar bir anlam sağlamayabilir, ancak arşivleyin. Ne zaman işe yarayacağı belli olmaz” dedi. Anıların anlatıldığı ve deneyimlerin paylaşıldığı söyleşi, Coşkun Aral ve Reza’ya yöneltilen soruların ardından son buldu.