BEŞ  yıl kadar önce ‘eski’ İz TV’de Coşkun Aral’ın Fransa’da çektiği bir ‘Lavanta’ belgeselini izlemiştim. Yahu bizde niye ekilmez bu bitki diye düşünmüştüm. Bir kere ekildikten sonra üç-dört yıl hasat ediliyor.

Fransız karı-koca, topladıkları lavanta demetlerini ‘yağ’ çıkarılan tesislere götürüyordu. Ondan birkaç yıl önce Edirne Borsa Başkanı bir panelde “Trakya’da artık buğday ve ayçiçeğini bırakalım, katma değeri yüksek olan, örneğin lavantayı niye ekmeyiz?” diye sormuştu. Buğdaydan on kat değerli yağı… Sonra birkaç yıl önce gazeteci Bülent Ecevit, Isparta, Burdur ve Afyon yöresinde lavanta ekim alanlarının ortaya çıktığını söylemişti. En önemlisi de Silivri Belediye BaşkanıÖzcan Işıklar’ı ‘Lavanta Hasat Şenliği’ne davet etmişti. Gerçekten şaşırmamak elde değil; Coşkun Aral’ın belgeselindeki ‘sahneleri’ gördüm. Mis kokulu mor bir deniz sanki… Kent ve kent çevresi tarımda yerel yönetimlere örnek olan Silivri Belediyesi Tarım Üretim ve Araştırma Merkezi’ne ‘gönüllü’ olarak gittim.

Keşke davet edilen çevre belediye başkanlarından ve milletvekillerinden biri de gelseydi, onlara ‘tarım madalyası’ vermek isterdim! Yoktular ki… Vekiller ilgisiz, belediye başkanları da ‘kıskanç’; o renkli görüntülerden mahrum kaldıkları gibi bir şeyler öğrenmekten de uzak kaldılar.

Şenliğe 1500’e yakın kişi gelmişti, bunların çoğunluğu da kadın ve gençti.

[su_button url=”http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/lavanta-ve-coskun-aral-40523235″ target=”blank” background=”#e57069″ color=”#ffffff” center=”yes” icon=”icon: arrow-circle-o-right”]Yazının Devamı İçin Tıklayın[/su_button]