Coşkun Aral, Star gazetesine verdiği röportajda ustası fotoğrafçı ve foto muhabir Ara Güler’i ve kendi çektiği Ara Güler belgeselini anlatıyor.
Duayen foto muhabiri Ara Güler, önümüzdeki ağustos ayında 90’ıncı yaş gününü kutlayacak. Gazeteci Coşkun Aral’ın bu doğum gününde kendisine ve bizlere hediyesi ise bir Ara Güler belgeseli. Aral’a ‘Çocukluğumdan bu yana idolümdü’ dediği hocasını, dostluklarını ve beklenen belgeseli sorduk.
– Dostluğunuz nasıl başladı?
Siirt doğumluyum. Altı-yedi yaşlarımdayken kuzenimin bana verdiği makine ile fotoğrafa sevdalandım. İlkokul döneminde evimize her hafta Hayat dergisi gelirdi. O dergide Ara Güler’in Türkiye’de ve dünyada yaptığı röportajları okurdum. Onun bulunduğu yerlerde bulunmak isterdim; idolümdü. O zamanlar kafamda dayımdan ötürü bir doktor olmak vardı, bir de Ara Güler gibi gezgin, gittiği yerlerde göz tanıklığı yapan, sınır tanımayan, gittiği bölgeyi yaşayıp, ona dokunan ve bunu fotoğraf yoluyla aktaran kişi olmak. Yıllar yılları izledi, İstanbul’a geldim. Lisedeyken Hayat dergisini almaya devam ettim. Güler, hala idollerimden biriydi. Birkaç kez teşebbüs etmiş ancak tanışmayı başaramamıştım. Gazetecilikteki ilk yılım 1974’te, bir arkadaşımın çalıştığı Cağaloğlu’ndaki Anka Ajansı’na sık sık gittiğini öğrendim. Onunla tanışmak için orada officeboy olarak çalıştım. Bir gün fırsatını buldum, çay servisi yaparken Ara Güler ile karşılaştım ama heyecanlandım ve konuşamadım! 1977 yılında ‘Kanlı 1 Mayıs’ yaşandığında çektiğim fotoğrafların SİPA Press vasıtasıyla dünyanın çeşitli dergi ve gazetelerine dağıtımı yapılmıştı. İlk uluslararası çalışmamdı. Bunun üzerine Ara Güler beni çağırdı. O gün çektiğim fotoğrafları görmek istedi. 1977’de Ara Güler’in asistanlığını yapmaya başladım. Usta-çırak ilişkisi ile başlayan dostluk 1977’den bugüne kadar sürdü.
– Hala öğreniyor musunuz O’ndan?
Bizim ilişkimizde benim çıraklığım hep devam ediyor. Çocukluk dönemimden bu yana, yaklaşık yarım asırdır, o benim için bir rol model. Hiçbir zaman onun kadar başarılı olmadım. Ben bir gazeteciyim. Ancak Ara Güler’in ortak sergi açtığı da tek kişiyim. Onun yanında benim hayatımda Ara Güler kadar değerli insanlar da oldu Gökşin Sipahioğlu, Ergin Konuksever, felsefeci, düşünür, ressam Abidin Dino, insana ulaşmada rol modelim rahmetli dayım Dr. Vehip Arıkan… İnsanlara özenmeden ziyade onların yaptığı işin benzerini ben yapsam nasıl yaparım başlangıcıyla kurulan dostluklar bunlar. Onların yaptıklarını içselleştirip benzer bir alanda üretme çabası.
– Belgesel çekme fikri nasıl ortaya çıktı?
Ülkemizin dünyaya kazandırdığı, evrensel anlamda büyük işler yapan pek çok değer var ancak çoğuna ilişkin kayıtlı bilgi yok. Örneğin, Türkiye’de kaç kişi El Cezeri’nin yaptığı robotları bilir? Böyle şeylere değer vermeyi, bizim olanın kıymetini bilmeyi yavaş yavaş öğreniyoruz. Bu isimlere liyakatımız olmadığından yüceltemiyoruz. İşte bu nedenle video kullanmaya başladığımdan beri Ara Güler’in her anını kaydediyorum. Hayalim ustalarımı anlattığım bir belgesel serisi yapmaktı. Ne yazık ki Yaşar Kemal ile tamamlayamadım ama Abidin Dino için yaptım.
– Belgesel fikrini Güler nasıl karşıladı?
Zor bir şey değil. Konuşmayı çok sever, bana hep bir şeyler anlatır. Sadece o konuşurken kamerayı koyuyorum. Eskiden fotoğraf makinelerinin kamera özelliği yoktu, sinema kamerası da maliyetli bir şeydi o yüzden çekemiyordum. Şimdi artık telefonumla bile çekebiliyorum. Çok görüntü çektim; birlikte Türkiye’yi ve dünyayı dolaştık. Doğum gününde tamamlamış olacağım.
– Nerede yayınlanacak?
Herhangi bir kanal ile anlaşmadık. Bu belgeseli dünyanın her yanında göstermek için yapacağım.Kendi imkanlarımla çekiyorum.
COŞKUN ARAL’IN HAZIRLADIĞI ARA GÜLER BELGESELİNDEN TADIMLIK BİR BÖLÜM İÇİN TIKLAYIN
27 Ocak 2018 tarihinde Star Pazar’da yayımlanan bu röportajın tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.