Geçen haftalarda yanardağ patlaması, depremler ve tsunamiyle sarsılan ve bir kısmı haritadan silinen Tonga adası, dünyanın en az gidilen yerlerinden biri. Krallıkla yönetilen bu yoksul ülkeyi zor zamanlar bekliyor. 2000’de Camel Trophy için gittiğim Tonga’da yaşadıklarımı arşivden görüntülerle aktardım. Coşkun Aral Anlatıyor’da.
“Tonga’ya düşmek” deyimiyle ilgisi var mıdır bilmiyorum ama dünyada çok az gidilen ülkelerden biri olan Tonga’yı ziyaret edenlerden biriyim. Tonga yakın zamanda ardı ardına doğal felaketler yaşadı: Yanardağ patlaması, ardından gelen depremler ve tsunami. Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) patlamanın gerçekleştiği Hunga Ha’apai Adası’nı uzaydan fotoğraflayarak büyük kısmının haritadan silindiğini açıkladı.
Benim Tonga’ya gidişim, Camel Trophy macerasının Tonga-Samoa’da yapılan 2000 yılı ayağında olmuştu. Şans eseri ülkenin kralının da doğum gününe denk gelen bu ziyaretimizle birlikte Tonga’nın en hareketli zamanlarına tanıklık etmiş olduk. Ülkenin o zamanki kralı Tupou VI, halkıyla bir resmi geçit halindeki kutlamada bir araya geliyor, onlara bazı hediyeler dağıtıyordu.
Tonga, yakın tarihte Hollandalılarca keşfedilen ve yıllarca İngiliz sömürgesi olan bir ülke. Ve ne yazık ki çok yoksul. Her şey ithal edildiği için parasının değeri son derece düşük. Yeni Zelanda’dan gelen yardımlar da bu durumu tamamen değiştirmeye yetmiyor. Kötü bir haber daha var: Tonga’nın etrafındaki bazı adalar yakın gelecekte sulara gömülecek. Vanuatu ve Tuvalu adı verilen bu adaların halklarını ileride zor zamanlar bekliyor maalesef. Umarım sulara gömülmeden bu adaları ziyaret edebilir ve tarihe not düşebilirim.